Kurs bitti ancak Rishikesh’ten ayrılmadım henüz. Rishikesh’in
tanıtımı dünyanın yoga başkenti olarak yapılıyor ancak biri Rishikesh için
aşırı yoga pornosu yazmış çok güldüm okuyunca. İkinci tanıma büyük oranda
katıldığımı söylemeden edemeyeceğim. Sebebini birazdan anlayacaksınız.
Burası küçük bir kasaba ancak bu küçücük yerde en az 200 yoga
okulu olduğu söyleniyor. Adımınızı attığınız her yerde yoga dersi bulmanız
mümkün. Sokaklar, kafeler yoga, meditasyon, ayurveda, masaj ilanından
geçilmiyor. Bu kadar bolluğa rağmen ciddi, gerçekten yoga yapılan yer, iyi
öğretmen bulmak zor. Okul deyince aklınıza büyük yerler gelmesin, hemen her
misafirhanenin, otelin terasında yoga dersi verilen küçük odaları var. Dünyayı
gezen bir arkadaşımın dediği gibi Hindistan’da yoga Türkiye’deki dürüm gibi
aramana gerek yok hiç, her yerde karşına çıkıyor.
Hal böyle olunca nereye gideceğine karar vermek oldukça zor.
Neyse ki ben biraz haberdardım durumdan gelmeden önce o yüzden şok olmadı. Uzun
ofis saatlerinde yapmıştım araştırmamı. İlk o zaman karşıma çıkmıştı Surinder
Singh ismi bir blogta, çok iyi bir öğretmen olduğundan bahsediliyordu.
Hindistan’a bu gelişimde Delhi’den otobüsle geldim
Rishikesh’e. Yanımda oturan İngiliz bayanla yoga eğitmenlik kursunu yapacak
okulu seçmenin zorluğundan konuşuyorduk. Kendisinin çok şanslı olduğunu, kursunu
Mart ayında Surinder Singh’le tamamladığını söyledi. İnternet sitesi
çalışmıyor, e-postalara yanıt vermiyor, genelde Çinli gruplarla çalışıyor ama
ben bir şekilde başardım kursuna katılmayı dedi. Ondan her bahsedişinde
gözlerinde bir ışıltı parıldıyordu. Gerçekten iyi bir öğretmen olmalı diye
düşündüm ancak kursu bir an önce almak istediğimden Surinder Singh’i denemedim
bile, en az 6 ay önceden rezervasyon yapmak gerekiyormuş.
Biri Hintli diğeri Kanadalı iki arkadaşım Rishikul Yogshala’yı
tavsiye edince oraya gitmeye karar verdim. Okulum söylenene göre Rishikesh’teki
ilk üç okuldan biriymiş. Öğretmenler oldukça gençti. Okulla ilgili memnun
olmadığım şeyler oldu ancak Hindistan’a ilk gelişim olmadığı için bunları
tolere etmeyi başarabildim. Hindistan çok iyi bir öğretmen; beklentiye
girmemeyi, olanı kabul etmeyi beklemeyi öğretiyor insana. Tevekkülün anlamını
hazmetmek için daha iyi bir yer olamaz.
Kurs bitince yoga derslerine devam etmeyi planlamıştım zaten.
Bu sebeple Surinder Singh dersine gidecektim mutlaka. İngiliz bayan yerini
bulamanın kolay olmadığını söyleyip yolun önce krokisini çizmiş sonra da
fotoğraflı bir açıklamanın olduğu bir blog adresi vermişti Allah’tan. “Kendisi çok iyi bir öğretmen olduğundan
dersleri çok kalabalık olur, bu sebeple 1 saat önceden gidersen iyi olur.” diye
de tembihlemişti. İlk başta krokiyle aradım buladım. Blogu burda paylaşıyorum
ki gitmek isteyen kolaylıkla bulabilsin.
Fotoğrafları hafızama kazıyıp sabah 7.30 da çıktım yola. 15
dakikalık yürüyüşün ardından kolaylıkla buldum yerini. Ders terasta veriliyormuş,
başladım merdivenleri tırmanmaya. Daha yarıya gelmemiştim ki baktım üst kat
merdivenleri insanlarla dolmuş bile. Dersin başlamasına daha 1 saat var. Çöktüm
merdivenlere bende, açtım günlüğümü yazmaya başladım. 45 dakika sonra içerdeki
yoga eğitmenlik kursu öğrencileri dışarı çıkmaya başladı, biz merdivendekiler
onların yerini aldık.
Fazla geniş olmayan salon beş dakika içinde ben diyeyim 35
siz deyin 40 kişiyle doluverdi. Herkes dip dibe, kolunu uzatacak kadar bile
mesafe yok. Bu kadar kalabalığa rağmen
içerde çıt yok. Öğretmen olmamasına rağmen böyle bir disiplin beni inanılmaz heyecanlandırdı.
İyi bir yoga dersi yapacağımdan kesinlikle emindim artık.
Surinder tam vaktinde geldi. (Hindistan’a pek alışık
olmadığımız bir özellik!). Açılış mantrasını söyledik beraber, bizi selamladı,
ders başladı. Surinder’ın dersini tek kelimeyle anlat deseler “Hiza” derim.
Hizaya gerçekten çok önem veriyor. Sınıfın bu kadar kalabalık olmasına rağmen
herkesle tek tek ilgileniyor, gerek sözlü gerek dokunarak düzeltmeler yapıyor.
Beni ne sözlü, ne dokunarak, sadece bir kaş hareketiyle düzeltti ki hayran
kaldım! Konuşmasa bile mimiklerinden nereyi düzeltmeniz gerektiğini
anlıyorsunuz hemen. Sözlü düzeltme yaptığı zamanlar o kadar sessiz konuşuyor ki
nerdeyse yanınızdaki kişi bile duymuyor; başkasının haberdar olmadığı, sadece
size özel, şefkat dolu düzeltmeler. Gerekli düzeltmeyi yaptıktan sonra hafifçe
sırtınıza dokunuyor aferin dercesine, cesaretlendirici şekilde.
Asanayı ne şekilde yapman gerektiğini detaylı şekilde
açıklıyor. Açıklamalar sadece fiziksel bedenle ilgili değil, hareketin spritüal
boyutunu da anlatıyor. Arada sırada birini seçip onun üzerinde gösteriyor daha
iyi anlamanız için. Arada verdiği küçük bilgiler inanılmaz hoşuma gitti benim.
Savasana da bazı olumlamalar söylüyor. Öyle bir relaaaaaaaaaaaaax deyişi var
ki, sesindeki titreşimden dolayı inanılmaz rahatlıyorsun. Savasana bitip
oturduğunda konuşmaya başlıyor. Neden yoga yapıyoruz, meditasyon nedir,
çakralar, bilimsel hayat ve spritüal hayat arasındaki denge gibi pek çok
konudan bahsediyor ki yoganın sadece bedensel bir hareketten ibaret olmadığını
çok iyi kavrıyorsun. Benim dersinin en çok hoşuma giden yanı bu.
Ders ücreti şu an 200 rupi ve para toplayan kimse yok, ders
bitiminde kenardaki kâsenin içine koyup çıkıyorsunuz. Aynı eğitmenlik kursuna gittiğim
arkadaşım ders bitimi Surinder’e gidip “Eğitmenlik kursunu sizden almak
hayalimdi ancak yer bulamadığımdan başka kursa gitmek zorunda kaldım, şu an çok
pişmanım.” deyince üzülme dedi, kursu nerde yaptığın önemli değil. Kursu
sizinle tekrar yapmak istiyorum deyince ne gerek var o kadar parayı tekrar
ödemeye, sen kurs haricindeki derslerime gel, sormak istediklerin olursa ben
yine cevaplarım dedi. Günde sadece bir ders mi veriyorsunuz, tüm derslerinize
gelmek istiyorum dedi arkadaşım. Eğitmenlik kursu bitince akşam da ders
vereceğim ama bana kalırsa benden günde iki ders alma, sadece bir dersime gel,
diğer ders saatini kendi pratiğin için harca ki öğrendiklerini anlayabil dedi
ve gönlümü kazandı.
Bugüne kadar pek çok yoga dersine katıldım. Bir yanda mesleği
yoga öğretmenliği olanlar var; bu kişiler yoga hareketlerini yapabiliyor ve bu
hareketleri öğreterek bundan para kazanıyorlar. Bu tarz öğretmenlerle yoga
sadece bedeni çalıştırmak için yapılıyor, spor salonundan farksız yani. Diğer
yanda yogayı hayatının parçası haline getirmiş insanlar var, bu insanlar yogayı
yaşıyor. Buna ek olarak öğretmenlik yapıyorlar ve para kazanıyorlar. İşte bu
ikinci gruptakilerin yüzüne baktığınızda bunu hemen hissedebiliyorsunuz. Bu
yüzlerde bir aydınlık, hafif bir tebessüm oluyor her daim ve hiçbir şey
yapmadıklarında bile sadece yanlarında bulunmaktan dolayı huzur doluyorsunuz. Surinder
Singh’in dersine her gittiğimde şefkatle dolup taştığımı hissediyorum.
Uzun lafın kısası derslerini canı gönülden tavsiye ediyorum. Her
yerde bulamayacağınız harika bir öğretmen kendisi. Aynı zamanda Hulusi Kentmen
gibi adam, kucağına atlayıp sarılmamak için kendinizi zor tutacaksınız…
SEvgili Serap
YanıtlaSilYazıkların bir rehber niteliğinde; yol gösterici. Dilerimki yakın bir gelecekte tekrar buluşuruz.. Yolun aydınlık olsun arkadaşım.