Gideceğim, gidiyorum, yoruldum, hastalandım derken kurs bitti
bile. 1 ay nasıl geçti anlamadım. Fiziksel, zihinsel, duygusal olarak öyle
yoğundu ki her şey, üzerimden kamyon geçmiş gibi hissediyorum. Boşluk duygusu
var birde. Yapacağın, yiyeceğin hatta içeceğin her şey planlıyken her şeyi
planlamak zorunda olduğun normal dünya düzenine geçince insan bir garip
hissediyor kendini.
1 ay boyunca sabah 5.30 da kalkıp akşam 19.00 a kadar ders
gördük. Derslerin hepsi yerde oturarak yapıldığından ilk hafta bel ağrısıyla
geçti. Günde en az 3 saat bazen daha fazla bedensel çalışma, 1 saat meditasyon,
1 saat pranayama, felsefe, anatomi derken bilgiyle dolduk ta dolduk. Akşamları
bırakın ders çalışmayı, yemeği yedikten sonra kendimi yatağa atmaktan başka bir
şey düşünmedim uzun süre. Bazı geceler 20.30 da yattım.
1 ay boyunca et, yumurta, peynir yemedim, kahve içmedim. Et
sorun değil de; kahve içmeden ve peynir yemeden duramayacağımı zannederken
garip şekilde aklıma bile gelmedi hiç biri. Sebzenin bu kadar lezzetli
olabileceğini düşünmezdim. Yemeklerde az baharat vardı, acı hiç yoktu.
Haşlanmış-çiğ sebze, bolca meyve, bitki çayıyla sürdürdük beslenmemizi. Arada
sırada tatlı çıktı, harika helvalar yedim. Yemekler öyle lezzetliydi ki; kilo
vereceğimi düşünürken almış bile olabilirim.
Kapanış seremonisinin yapılacağı gün salona girmeden içimi
bir hüzün kapladı. Birbirimizden ayrılacağımızdan mı yoksa bu kadar süre hayal
etmiş olduğum bir şeyin sonunda gerçekleşmiş olmasının yarattığı boşluktan mı
bilmiyorum. Seremonide herkese 1 ay sonunda burda olmakla ilgili ne
hissettiklerini sordular tek tek. Herkes öyle açtı ki kalbini nerdeyse tüm
tören boyunca gözyaşlarımı tutamadım. İnanılmaz ilham aldım bu güzel insanların
hikâyelerinden.
Sonra herkes birer birer ayrılmaya başladı. Geride kalan
olmak kolay değil, içim acıdı da acıdı. Birkaç kişi ayrılırken bana sarılıp
öyle şeyler söyledi ki yine gözyaşlarımı tutamadım. Kalbim söylenenlerin
güzelliğinden eridi sanki. Bu kurs bana verilen bilgilerin dışında öyle şeyler
öğretti ki insan ilişkileri hakkında, paha biçilmez.
Kurstan ben dahil 5 kişi yeni bir yere taşındık. Hepimiz aynı
duyguları paylaşıyoruz; başımızdan geçen bu deneyimin ne olduğunu
anlamlandırmaya çalışırken yeni dünyaya alışmaya çalışıyoruz. Herkes iç muhasebesini
yapmakla meşgul şimdi.
Öğrenme hiç bitmeyen bir şey, son nefesi teslim edene kadar
öğreneceğiz hepimiz. Yoga benim hayatımda inanılmaz bir değişime vesile oldu.
Öğrendiklerimi paylaşarak sadece bir kişinin hayatında bile küçücük bir fark
yaratabilirsem dünyanın en mutlu insanı olacağımdan kuşkum yok.
OM shanti
Yolun açık olsun arkadaşım
YanıtlaSilzuhal'den sevgiler
YanıtlaSilTekrar yoldasın ..Ne güzel
YanıtlaSil