Kedi uzun vadeli planlar yapmayı bırakalı biraz olmuş. Sahip olduğu tek şeyin “şu an” olduğunun farkına varmış çünkü. Gelecek belki de hiç var olmayacakmış. O yüzden hayatının amacını içinde bulunduğu anı kutlamak yapmış. Hiç değişmeyecek sandığı koşulların saniye gibi kısa bir sürede değiştiğine şahit olduğundan kararlarını içinde bulunduğu koşullara göre vermeyi de bırakmış. Her an her şey olabilirmiş. Bundan endişe duymak yerine olabilirliğin sağladığı özgürlüğün tadına varmayı seçmiş.
Kedi en uzak
mesafenin birbirini anlamayan iki insan arasında olduğunu öğrendiğinden
fiziksel mesafeler önemini yitirmiş. Birkaç cümlenin okyanusun ötesinde hiç
tanımadığı birinin gözünde yaşa, karnının altında yaşadığı tatmine sebep
olduğunu görünce uzaklığın ne kadar göreceli olduğunun farkına varmış. Mesafe
zihindeki bir yanılsamadan ibaretmiş.
Kedi
sevmenin tek bir formunun olmadığını anlamış. Kedi seni seviyor diye senin de
kediyi sevmene gerek yokmuş. Pek çok şekilde sevmek mümkünmüş. Sevgi ruhun
ışığıymış.
Sevmek tek
başına da mümkünken karşıdaki de seni sevdiğinde biraz daha başkaymış yine de.
Öteki izin verdiğinde görebilirmişsin kendini onun aynasında. İki yarımdan bir
bütün oluşturmak değilmiş amaç, iki bütünün aslında ayrı değil “bir”
olduklarının farkına varmalarıymış sadece.
Uyum iki
kişi arasındaki enerji akışıymış. Bazılarıyla bu akışı yakalamak zaman ve çaba
gerektirirken bazısıyla kendiliğinden oluverirmiş. Daha önce gerçekleşmemiş bir
kavuşma anı. Aramaya gerek yokmuş, her şey yerli yerindeymiş. İki tarafta yolu
biliyormuş, daha önce o yoldan geçmişler gibi. Kedi bunun çok sık gerçekleşen
bir şey olmadığının farkındaymış, o yüzden çok kıymetliymiş onun için.
Kedi acı çekmemek uğruna yaşamaktan vazgeçtiği şeylerin sonrasında daha büyük acıya yol açacağını bildiğinden daha cesur olmaya karar vermiş. Kırılabileceğini bilmesine rağmen yüreğini sonuna kadar açacakmış artık.
24.06.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder