Röportaja
geçmeden önce eğitmenimle ilgili kısa bir giriş yapmak istiyorum.
Ben yoga
yapmaya yurt dışında başladım. Antalya’ya döndüğümde yoga yapacak yer bulmam
kolay olmadı. Spor salonlarında verilen dersler bana ciddiyetten uzak geldi.
Türkiye’nin pek çok şehrinde şubesi bulunan akademinin tarzıysa bana pek
uymadı. İmdadıma evime çok uzak olmayan
Antalya Yoga yetişti neyse ki. Web sitesi fotoğraflarındaki bahçesi görür
görmez çok hoşuma gitmişti. İlk derse girdiğimdeyse aradığım yerin burası
olduğunu kesinlikle anlamıştım.
Yogada
eğitmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Eğitmen ve öğrenci arasında uyum (enerji
akışı da denebilir belki) olmazsa eğitmenin aktardıklarının öğrenciye
ulaşması çok zor. (Bu sadece yoga için
geçerli değil elbette. Okuldayken en başarılı olduğunuz dersleri düşünün, en
sevdiğiniz öğretmenler vermiyor muydu o dersleri?) Eğitimi veren kişinin işini iyi
bilmesi, öğrencinin güven duyması açısından önemli. Eğitmen ve öğrenci arasında
birliktelik sağlanması yoga esnasında beden, zihin ve ruh birlikteliğinin
sağlanmasının temelini oluşturuyor bana göre.
Yaratıcı bir
eğitmenle çalışan biri olarak çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Değişik yoga
tarzlarının başarıyla harmanlandığı, her biri diğerinden farklı olan derslere
acaba bu sefer nasıl bir şey yapacağız merakıyla koşa koşa gidiyorum. Asanaları yaparken eğitmenimin bir dokunuşu ve
düzeltmesiyle bambaşka şeyler tecrübe ediyorum. Ders öncesinde veya sırasında
kendi tecrübeleriyle ilgili verdiği örnekleri yoganın yaşamda pratik olarak
nasıl yer alabileceğini açıklaması bakımından faydalı buluyorum.
İşini iyi
yapması ve benimle bu röportajı yapmayı kabul etmesi sebebiyle değerli yoga
eğitmenim Nurgül Lazenby ‘a çok teşekkür ederim.
1-Yoga deyince aklınıza ilk ne
geliyor?
Denge
2-Yogayı tek bir cümleyle nasıl
tanımlarsınız?
-Tek
cümleyle anlatmak zor.- Yoga kendi doğrunu ve doğanı bulmaktır. Doğruları
bulmamızda bize yol gösterir.
3-İlk yoga yaptığınızda ne hissettiniz?
Ağladım.
İngiltere’de bir spor merkezinde yaptım ilk kez yogayı, rahatlamaya ihtiyacım
vardı. Sınıf kalabalıktı. Hareketleri yaparken pek bir şey hissetmedim. Ruhuma
işleyen çok güzel bir müzik çalıyordu. Savasanada yattığımızda müzikten mi
bilmiyorum ağlamaya başladım. Hüngür hüngür ağlamak gibi değildi, gözlerimden
yaşlar akıyordu.
4-Yoga eğitmeni olmaya nasıl karar verdiniz ve
sonrasında nasıl bir yol izlediniz?
Yogaya ilk
başladığımda haftada bir gidebiliyordum derslere. Çalıştığım üniversitede ders
veren hoca derse gelememişti. İlk o zaman yapabilirim diye düşündüm, gruba
hareketleri gösterebilirim diye. Daha sonra 2006 yılında İspanya’da 100 kişinin
katıldığı bir grupla Sivananda Yoga Teacher Training sertifikamı aldım.
5- Verdiğiniz ilk derste neler
hissettiniz?
Çok
heyecanlandım, dün gibi hatırlıyorum. Göstermek istediğim birçok hareketi yaptırmaya
vakit kalmadı. Benim amacım insanlara benim ilk yoga dersimde hissettiğim rahatlığı
ve özgürlüğü hissettirmekti. Bunu başardığımı düşünüyorum. Yani yoga asanalar
ötesi bir şey, bir seansta kaç hareket
yaptığının önemi yok.
6- Hangi tarz yoga yapıyorsunuz,
nasıl karar verdiniz?
Artık o
kadar çok yoga tarzı var ki. Hangi tarz olursa olsun -diyelim ki Astangha yoga-
hareket sırası belli, asanalar belli. Yine
de hocanın enerjisi öğretisine yansır. Benim tarzım Sivananda’ dan Astangha’ ya,
sonra da Astangha’dan Vinyasa’ya doğru
kaydı. Buna ben karar vermedim, öyle gelişti. Şöyle söylemek beni daha çok rahatlatıyor; ben
günlük yaşantımda bir şeylerden, birilerinden ilham alarak özgür ruhlu bir yoga
yaptırıyorum. Bazen duruşlardaki hiza önemliyken bazen de kuralların olmadığı, kahkahalarla
güldüğümüz ya da hüngür hüngür ağlayabildiğimiz bir tarz.
7- Yoga ve meditasyon ilişkisi
hakkında ne söylemek istersiniz?
Yoga ve meditasyonu birbirinden ayıramayız. Bunların ikisi bir bütün. Pozlar bizim kaslarımız, bağlarımız, eklemlerimiz için güçlü bir vücuda sahip olmamızda bize yardımcı olur, meditasyon ise zihnimizi boşaltmayı ve daha odaklı hale gelmemizi sağlar. Nefes çalışmalarını da buna eklediğimiz zaman insan içsel huzura ulaşır.
9- Çocuklarınızın yogayla ilişkisi
nasıl?
5,5 yaşında
biri kız biri oğlan ikiz çocuklarım var. Kızım biraz daha ilgili, beraber yoga
yapıyoruz ve eğleniyoruz. Onların anaokulunda gönüllü olarak yoga dersi verdim.
Çocuklar bir sünger gibi söylediğin her şeyi çekiyorlar. Kelimelerimi o yüzden
çok titizlikle seçmem gerekti. Yoganın sevgi ve mutluluğu yakalamada bir
anahtar olduğunu anlatmaya çalıştım onlara.
10- Bir eğitmen olarak kendinizi
geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
Kendi
pratiğimi bırakmıyor, Pazar günü hariç her gün yapıyorum. Son zamanlarda
instagramdaki beachyogagirl ‘den ilham alarak sahilde yapmaya başladım. Saat
5.30 gibi gidip 2 saat kadar yoga yapıyorum ve fotoğraflarımı nurlayoga adresinde yayınlıyorum. Rutin çok önemli.
11- Türkiye’de ve dünyada takip
ettiğiniz yogiler var mı, kimler?
Evet, var ve
bana ilham veren hocalarla mutlaka her yıl bir work shop yaparım. Kino Mcregor,
Kathryn Budig, bunlardan bir kaçı. Ve ayrıca İstanbul ‘da olan sevgili Chris
Chavez. Cihangir Yoga ve Yoga Time sayesinde çok değerli hocalar geliyor
ülkemize. Yoga Journal Türkiye magazini de yayınlamaya başladı. Yoga severler
artık buralardan her şeyden haberdar olabiliyor.
12- Yogayla ilgili bir hayaliniz var
mı?
Evet, daha
çok yayılması için, sevdirmek için, 90’lı
yaşlara kadar bu öğretiyi paylaşmak.
Birde eğitimimi 1000 saate çıkartmak istiyorum.
13- Yoga yapmaya yurt dışında
başlamış biri olarak yurt dışındaki yoga ile Türkiye’de yapılan yoga arasında
ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?
Yurt dışında
çok daha popüler yoga. Mekanlar da çok
büyük. Ben geldiğimde Antalya da fazla bilinmiyordu. Sadece yoga yapılan stüdyo
neredeyse yoktu. Yoga spor salonlarında, dans okullarında ya da reiki ve
kişisel gelişim eğitimi verilen yerlerde yapılıyordu. Dışarda gördüğümden
farklı uygulamalara şahit oldum. Ayrıca yurt dışında olanaklar daha fazla.
Türkiye’de eğitmen olarak başka birinin mekânını, stüdyosunu kullanmak pek
kolay olmadı.
14- Yoganın gerekli ilgiyi gördüğünü
düşünüyor musunuz?
Evet,
kesinlikle. 8 yıl önce gelen e-posta ve sorularla şimdiyi kıyasladığımda daha
çok ilgi olduğunu söyleyebilirim. Yoga yapanların sayısı gün geçtikçe artıyor
buda beni çok mutlu ediyor çünkü bu daha mutlu insanlar demek.
15- Sizce herkes yoga yapabilir mi?
Bence herkes
yoga yapabilir. (Çok değerli bir hoca olan İyengar’ ın şöyle bir sözü vardır:
Nefes alan herkes yoga yapabilir. ) Limitin ne olursa olsun modife ederek
ruhunu aydınlatabilirsin. ( Bu benim sözüm)
16- Öğrenci kabul ederken kıstaslarınız
var mı?
Yogayı
herkes yapabilir. Sadece sağlık problemleri söz konusu olduğunda çok dikkatli
olmamız lazım ve bu konuda öğrencilerin benimle dürüst olmaları çok önemli. Hiç bir kıstas yok. Zaten böyle kıstaslar
koyduğunuz zaman yoganın asıl felsefesinden uzaklaşmış olursunuz.
17-Yogaya başlamak isteyenlere neler
önerirsiniz?
Bir an önce
başlamalarını.
18-Ders fiyatlarınızı neye göre
belirliyorsunuz?
Her kesimden
insanın gelebileceği şekilde ayarlamaya çalışıyorum. Kişi sayısı arttıkça
enerji yükseliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder