6 Aralık 2016

Kursun Ardından

Gideceğim, gidiyorum, yoruldum, hastalandım derken kurs bitti bile. 1 ay nasıl geçti anlamadım. Fiziksel, zihinsel, duygusal olarak öyle yoğundu ki her şey, üzerimden kamyon geçmiş gibi hissediyorum. Boşluk duygusu var birde. Yapacağın, yiyeceğin hatta içeceğin her şey planlıyken her şeyi planlamak zorunda olduğun normal dünya düzenine geçince insan bir garip hissediyor kendini.

1 ay boyunca sabah 5.30 da kalkıp akşam 19.00 a kadar ders gördük. Derslerin hepsi yerde oturarak yapıldığından ilk hafta bel ağrısıyla geçti. Günde en az 3 saat bazen daha fazla bedensel çalışma, 1 saat meditasyon, 1 saat pranayama, felsefe, anatomi derken bilgiyle dolduk ta dolduk. Akşamları bırakın ders çalışmayı, yemeği yedikten sonra kendimi yatağa atmaktan başka bir şey düşünmedim uzun süre. Bazı geceler 20.30 da yattım.

1 ay boyunca et, yumurta, peynir yemedim, kahve içmedim. Et sorun değil de; kahve içmeden ve peynir yemeden duramayacağımı zannederken garip şekilde aklıma bile gelmedi hiç biri. Sebzenin bu kadar lezzetli olabileceğini düşünmezdim. Yemeklerde az baharat vardı, acı hiç yoktu. Haşlanmış-çiğ sebze, bolca meyve, bitki çayıyla sürdürdük beslenmemizi. Arada sırada tatlı çıktı, harika helvalar yedim. Yemekler öyle lezzetliydi ki; kilo vereceğimi düşünürken almış bile olabilirim.

Kapanış seremonisinin yapılacağı gün salona girmeden içimi bir hüzün kapladı. Birbirimizden ayrılacağımızdan mı yoksa bu kadar süre hayal etmiş olduğum bir şeyin sonunda gerçekleşmiş olmasının yarattığı boşluktan mı bilmiyorum. Seremonide herkese 1 ay sonunda burda olmakla ilgili ne hissettiklerini sordular tek tek. Herkes öyle açtı ki kalbini nerdeyse tüm tören boyunca gözyaşlarımı tutamadım. İnanılmaz ilham aldım bu güzel insanların hikâyelerinden.

Sonra herkes birer birer ayrılmaya başladı. Geride kalan olmak kolay değil, içim acıdı da acıdı. Birkaç kişi ayrılırken bana sarılıp öyle şeyler söyledi ki yine gözyaşlarımı tutamadım. Kalbim söylenenlerin güzelliğinden eridi sanki. Bu kurs bana verilen bilgilerin dışında öyle şeyler öğretti ki insan ilişkileri hakkında, paha biçilmez.

Kurstan ben dahil 5 kişi yeni bir yere taşındık. Hepimiz aynı duyguları paylaşıyoruz; başımızdan geçen bu deneyimin ne olduğunu anlamlandırmaya çalışırken yeni dünyaya alışmaya çalışıyoruz. Herkes iç muhasebesini yapmakla meşgul şimdi.

Öğrenme hiç bitmeyen bir şey, son nefesi teslim edene kadar öğreneceğiz hepimiz. Yoga benim hayatımda inanılmaz bir değişime vesile oldu. Öğrendiklerimi paylaşarak sadece bir kişinin hayatında bile küçücük bir fark yaratabilirsem dünyanın en mutlu insanı olacağımdan kuşkum yok.

OM shanti 

3 yorum: