11 Mayıs 2014

Hakikat

Mavi Orman bitti dün gece. İçimde bir ağırlık. Okuduğum son bölümdeki hakikat çökmüş üzerime. Istırabın sonu hakikate gözlerimizi açmaktan geçiyormuş.

Bu hakikatle dört duvar arasında yüzleşemeyeceğim, dışarı çıkmam lazım, hem de hemen! Çıkmam ve yürümem lazım. Gecenin onu. Üstüme bir şeyler geçirip sokağa atıyorum kendimi. Hızlı hızlı yürüyorum Kaleiçi'ne doğru. Sosyalleşmek gibi bir niyetim yok, sosyalleşmek şu an istediğim en son şey. Ama insan görmem lazım, konuşmadan, bağ kurmadan, sadece orada var olduklarını görmem lazım.

Ve görüyorum, çok insan görüyorum. Tipik bir Cumartesi gecesi. Masalar sokaklara taşmış, her yerden başka bir müzik sesi geliyor, insanlar içiyor, insanlar gülüyor, insanlar yalnız. Kulağımdaki müziğin sesini biraz daha açıyorum, bu insanlar bana bir şey söylemiyor. Boğazımda bir yumru. İnsan olmak neden bu kadar zor? Daha da hızlanarak yürüyorum. Ayaklarım beni limana götürüyor. Kalabalık gittikçe tenhalaşıyor. Limanda durup karşıdaki ışıklara bakıyorum. Durur durmaz gözlerimden yaşlar akmaya başlıyor. Dakikalarca hiç kıpırdamadan öylece duruyor ve ağlıyorum. Boğazımdaki yumru çözülünce ayaklarım gidelim diyor, eve gidelim. Dönüş yolunda bir dinginlik. Evden çıktığım andaki o yoğun ve dalgalı duygulardan eser yok.

Eve girince bir yorgunluk çöküyor üzerime. Hissettiklerimi yazma düşüncesi saniye hızıyla gelip geçiyor. Uyumak istiyorum, sadece uyumak                               
                                     ------------------------------------------
Sabah altıda uyandım, matımı serdim. Normalde nefesle başlıyorum, baktım meditasyondayım. İyi o zaman. Kafamın içi sanki bomboş. Oturduğumda başıma üşüşen düşüncelerin hiç biri yok bu sabah, süt liman bir deniz gibi kafamın içi. Ne içerde ne de dışarda tek bir ses yok. Anladım, bugün başka olacak yoga.

Dün öğrendiğim seriyi yaptım. Hareketlerim daha zarif mi bu sabah, bana mı öyle geliyor? Hareketleri bitirip uzandım. Dinginlik şavasanada devam etti. Sonra bir şey oldu, karnımda bir şey hareket etmeye başladı. Hafif bir ağırlığı vardı ama sabit değildi kesinlikle sağa sola akıyordu sanki, bir de kalp gibi atıyordu. İzledim. Bir süre sağa sola salındıktan sonra yukarı doğru hareket etti. Yukarı çıkarken ağırlığı da atışları da azaldı ve göğüs kafesinin başladığı yerde kayboldu. Hayırdır inşallah.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder