1 Ağustos 2014

Şiir mi ne?


PUL


değirmen taşları arasına sıkışmış buğday tanesi gibi öğütüyorum içimin yalnızlığını

ve üstü kabuk bağlamış yaralarımın altından kanıyorum usul usul

acırken küçük yüreğimin her bir zerresi

insan olan yerlerimden incinip dökülüyorum bir balığın pulları gibi

düşüyorum kayıp günlerin arasından

göğüs kafesime dar gelen nefeslerde boğuluyorum

kaçıp kurtulmak için çırpınan umutsuz ruhum

hapis şimdi karanlığın içinde

sıcaklığının hasretinden üşüyorum buz gibi

ayaz kesmiş içimin ılık iklimini

bilmediğim bir dilin kelimelerini susuyorum sessiz

yabancı bir diyardan içre koşuyorum bir serabın peşinde

ama biliyorum nafile

çok uzaklardan sesleniyor biri, sakın gelme...


31 Temmuz 2014 Antalya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder